Ana içeriğe atla

Translate

Şu sıralar çok popüler / now very popular

ne güzeldi

ne güzeldi o akşam saatlerinde, henüz hava tam kararmamışken, bacalardan tüten dumanların isiyle, sokaklardan gelen uzak boğuk ortam sesleri... anneannem namazını kılardı, sessizce fısıldadığı duaların tonu, rükuya varırken eklemlerinde çıkan tıkırdamalar, sobanın üst kapağından tavana yansıyan ateşin ışığı, tiktak tiktak; salondaki saatin sessizliği. galiba ben o günleri çok özledim.   

M.Ö. 3000'lerden M.S. 1923'lere bir yolculuk: Bergama Müzesi (Bergama - İzmir /Türkiye)






Bergama ziyaretimizdeki en önemli merkezlerden biri de Bergama Müzesiydi. 1936'dan beri hizmet veren  müzede Pergamon Antik kentinden kazılar sonucu çıkarılan eserler sergilenmekte. Bu müze özellik olarak aynı zamanda Türkiye'nin ilk kazı müzesidir. 







Bergama Zafer Mahallesi Cumhuriyet Caddesi no 6'da konumlanan müzeye ulaşım çok kolay. Giriş 5 tl (2018).






Arkeolojik eser salonunda çoğunlukla Akropol, Asklepion, Kızıl Avlu ve musalla Mezarlığı alanında yapılan kazılardan elde edilen eserler bulunmaktadır.







Bu arkeoloji müzesinde yer alan heykeller ve eserler, 1878 yılında Karl Hummann ve Alexander Conze'nin resmi olarak kazılara başlamasından sonra elde edilmiştir. 







İç mekanda sergilenen eserlerin yan ısıra iç avlu ve bahçesinde de bir çok Roma ve Bizans döneminden kalan  eserler bulunmaktadır. 








Öyle ki bazı eserler M.Ö. 3000 ve 2000 yıllarına kadar dayanır.  









Ayrıca müzenin bir bölümünde geleneksel Bergama kadınlarının yaşam tarzları, Bergama kıyafetleri, Bergama evleri de sergilenmektedir. 









Baş kısmında fes, üzerine oyalı bir yemeninin sarıldığı, sırtta işlemeli cepken içine yakasız gömlek giyildiği, cepken üzerine de lacivert mavi veya siyah renkte bir çeşit cepken olan camadan ve onun üzerine sallamanın giyildiği efe kıyafeti örneğini görmektesiniz (altta).  Bu efe kıyafetleri kurtuluş dönemindeki efe kıyafetleri ile birebir aynıdır (altta). 





Bergama'nın yörükleri giyim ve ev eşyalarını kendileri dokurmuş (altta). 






18. ve 20. yüzyıllara ait geç dönem Bergama halıları, seccadeleri, kilimleri ve heybeleri göz dolduruyor.



Sergilenen halı, kilim, ve seccadeler  Yağcıbedir, Yuntdağ, Kozak yörelerine aittir (üstte ve altta). 




Halılarda uygulanan motifler, sekiz köşeli modalyon, çiçek motifleri, oklar, baklava motifleri, zigzaglar, yıldız ve elma motifleridir (üstte).




Kurtuluş Savaşı sırasında kullanılan tüfekleri, tabancaları, kılıçları, kalkanları, kamaları ve birçok çeşitli savaş aletlerini , kıyafetlerini de burada görebilirsiniz. 








Şamdanlar, fincanlar, taslar, sahanlar, siniler, leğenler gibi günlük kullanım eşyaları o dönemin ruhuyla müzede sergilenmektedir. 






Etnik kökende yöresel gelin ve günlük kıyafetleri Türkmen , Çepni ve Yörük aşiretlerinin yaşam tarzı çizgileriyle örtüştüğünü görüyoruz. 





Bunun temelinde özellikle 19. yüzyılın sonlarında Türkmen nüfusun buraya yerleşmesini neden gösterebiliriz. 




Unutmayın ki, her bir motif ve desen, yüzyıllardan beri gelen kültürel ve dini alışkanlıkların eseridir.  



Her bir kıyafetin ve aksesuarın o dönemde fabrikasyon olmadığını düşünürsek, geleneksel bir anlamı var diyebiliriz. 




19. ve 20. yüzyıllara ait gaz lambaları ve sikkeler dönemin önemli şahsiyetlerinin evlerinden elde edilerek müzeye kazandırılmış (altta).





Bergama'daki Türkmen etkisi, göçebe ve dağınık yaşayan geleneksel Türkmen kültürünün, yerleşik hayata geçmesiyle ve farklı etnik gruplarla etkileşime geçmesiyle,  giysilere, kumaş cinsi seçimlerine, kumaş işlemelerine ve aksesuarlara çok farklı yansımıştır. 




Etnografya eserlerinin sergilendiği alanda eskiden iç donları belde tutmak için kullanılan bağ anlamına gelen uçkur, peşkir, yazma, yastık yüzü, saat ve para keseleri, çoraplar gibi aksesuar ve kıyafetlerin ne kadar titizlikle işlendiğini bu güzel örneklerden görebilirsiniz (allta ve üstte). 






Uçkur, peşkir, yazma, yastık yüzleri gibi günlük kullanım eşyalarının yüzeyleri çeşitli kumaşların bir başka kumaş üzerine kapama, yapıştırma ve dikme işi ile geçirilmesi işlemi olan aplike,  motifleri süslemek, zenginleştirmek için kullanılan bir iğne ile işleme tekniği olan tel kırma, kumaş üzerine geçirilen desenin kasnağa gerildikten sonra tığ veya iğne ile işlenmesi tekniği olan suzeni ile işlenirmiş (üstte).




Yılanlı sütun sergi salonunda (üstte) en önemli eserlerden biridir. Efsaneye göre çok hasta adamın biri Asklepion'a şifa bulmak için gelir. Dayanılamaz acılara sahip olan bu adam, bu sütunun üzerine zehrini döken yılanları görmüş ve zehirlerini içip intihar etmek istemiş. Ancak zehri içer içmez iyileşmiş. Bu yüzden günümüz tıp ikonunda yılan başı şifa olarak resmedilmektedir. 







Acı bir gerçektir ki, bu topraklardaki bir çok arkeolojik hazineyi ve değeri yurtdışına kaçırmışlar. Bunlardan biri de şuanda Berlin Bergama Müzesinde sergilenen koskoca Zeus Sunağıdır. Üst fotoğrafta bunun maketini görmektesiniz. 2000 yıl önce Bergama Akropolünde yer alan bu devasa tapınak Karl Hummann isimli 1865 yılında bu tapınağı Almanya'ya taşıtır. 








Ne kadar komiktir ki, kimse o dönemde buna karşı çıkmamıştır Osmanlı topraklarında. Daha sonradan kafalara dank etmiştir, ancak yıllardır süren hukuki mücadeleye rağmen, tüm girişimler sonuçsuz kalmıştır. 








Bence en büyük handikap, geçmişi binlerce yıl öncelere onlarca medeniyetlere dayanan bu topraklardaki arkeolojik zenginliğe bizlerin çok önem vermemesidir. Bugüne kadar birçok kazı çalışması Almanlar ve İngilizler tarafından yürütülmektedir hala. Akropolde kazı çalışmalarının kendi üniversitemiz tarafından yeterli görülmesi ve kazıya son verilmek istenmesi, bunun üzerine Alman arkeologların buna itiraz ederek, kazıya devam etmeleri ve ekstra eserler ortaya çıkarmaları da trajikomik bir hadisedir bence.  









İşte Pergamonun tamamının sergilendiği bir görseli görüyorsunuz (üstte). Emin olun ki bugün bu bölgede hala gün ışığına çıkması ancak kazılarla pek muhtemel olacak eserler var, ancak şuan çoğu toprak altında...




















Medusa mozaiği, Bergama Arkeoloji Müzesinde sergilenen Pergamon Akropolü'nden getirilen bir zemindir (üstte / altta). Bakışlarıyla insanı taşa çeviren Medusa yılan saçlıdır. 




Medusa,  Mitolojiye göre üç Gorgonlu kız kardeşten biridir. Bu esrarengiz yaratık figürü zemine işlenmiştir. Ve şuan da Bergama sergi salonunda sergilenmektedir.(üstte).






















Müzede tunç çağı, protogeometrik dönem, geometrik dönem, orientalizan dönem, arkaik dönem, klasik dönem, helenistik dönem, roma dönemi, bizans dönemi, selçuklu dönemi ve son olarak osmanlı dönemi olmak üzere geçmişi M.Ö. 3000'lerden M.S. 1923'lere dayanan çok geniş bir yelpazede eserler sergilenmekte.




















BERGAMA  seyahat notlarım İÇİNDE AYRICA

BERGAMA ARKEOLOJİ MÜZESİ ( BERGAMA - İZMİR)


ASKLEPIOS KUTSAL MAHALLİ (BERGAMA - İZMİR)


Ayrıca bunlar da ilginizi çekebilir. 









facebook sayfamı da takip edin: 



sevgiyle kalın
2018 - Izmir / Türkiye 
volkan coşğun

Tüm fotoğraflar , ALINTI OLDUĞU BELİRTİLMEDİKÇE, bana aittir. Seyahat notlarında çeşitli kaynaklardan yararlanılmıştır. 





Yorumlar

Son 1 haftada en çok neler okundu? /What was the most read in the last week?

Son 30 günde en çok okunanlar /// Most read in last 30 days

Tüm zamanların en çok okunanları /// Most read of all time

Geçen Yıl En çok Okunanlar /// Last Year's Most Read Articles

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *